Hiper enflasyonun yaşandığı ülkemizde ekonomik bozulmaların yoğun olarak hissedildiği bir alan da sağlık sektörü olmuştur. Artan personel maliyetleri, enerji maliyetleri ve öngörülemeyen maliyetler sağlık hizmeti sunucularını yoğun bir şekilde zora sokmaktadır.
Bunun la birlikte sağlık hizmeti sunucuları ile bağlantılı ve aynı orantıda zorluğu yaşayan diğer sektör ise sigorta sektörüdür.
Özel sağlık sunucularının ve SGK’nın artan maliyetleri ile sağlık sigortalarının maliyetleri de doğru orantılı olarak artmaktadır. Hem TTB çarpanlarının değişmesi hem de SUT tarifesinin değişmesi özel sağlık sigortası fiyatlarını da artırmaya devam edecektir.
Bu süreç için de karlılığı düşen özel sağlık hizmet sunucuları ile sigorta şirketleri arasındaki ilişkinin gerilmesi doğrudan sigortalıya yansımaktadır. Özel hastaneler ve özel sigortalar piyasa cari fiyatlarının altında bir anlaşma yaparak özel sigorta müşterilerini ayrıcalıklı fiyatlarla sağlık hizmetinden faydalandırırlar. Bunun taraflar arasında olumlu ve olumsuz sonuçları ortaya çıkar. Aslında bunun anlatımı apayrı bir konu onu farklı bir yazımda paylaşacağım. Enflasyonun ve maliyetlerin artması tarafların (sigorta şirketi ve özel hastane) kar marjını düşürmektedir. Bunun sonucunda aşağıdaki iki durum ortaya çıkmaktadır;
- Özel hastaneler sigortalarla olan sözleşmelerini kar edemedikleri gerekçesiyle iptal ederler. İlgili sigorta şirketinin müşterisi artık sözleşmesi iptal olan hastaneyi kullanamaz, orada tedavisine devam ettiği doktora artık gidemez ve son raddede özel sigortasını iptal ettirip sisteme olan güvencini yitirir.
- Özel sigortalardan kar marjı düşen hatta maliyetlerinden daha az gelir elde eden özel hastane, özel sigortalı bir hasta geldiğinde farklı sorunlar çıkartarak hastanın özel sigorta kullanımını engeller. Aslında bu ahlaki açıdan da ekonomik açıdan da en büyük tehlikedir. Sigortanız şu anda aktif görünmüyor, sigorta şirketi provizyona cevap vermiyor, biz size fatura keselim siz sigortanızdan talep edebilirsiniz vs. gibi cümlelerle hem iş ortağını karalıyorlar hem de sigortalının sisteme olan güvencini kırıyorlar ki verdikleri zararın haddini ölçmek maalesef mümkün değil.
Bu süreç için de işini dürüst ve kaliteli yapan ama en önemlisi özverili ve sağ duyulu yaklaşan sigorta ve özel hastane personellerine ihtiyaç vardır. Bu zamanları da atlatacağız lakin yine kendi kendimize zarar veriyoruz.
Babamın bir sözü var; Yağmurlar yağıp topraktaki yarıklar bekeştiği (kapandığı, sertleştiği) zaman insan her şeyi unutur der. Gerçekten de öyle zamanla bu günleri de unutacağız ama o zaman geldiğinde olması gerekenin çok gerisinde bir gelişim düzeyinde olacağız.
İşini dürüst yapan ve gelişime destek veren çalışanların sayısının artması dileğiyle sağlıkcakla kalınız.